|
Geleneksel Anadolu sanatlarının başyapıtları arasında yer alan halı, kilim ve el dokuması örnekleri, moda ve mekân düzenlemesine olan katkılarıyla, çağlar boyunca süregelen bir yaşam kültürünü, zevk ve inceliği yansıtır. Orta Asya'daki göçebe toplumlar genellikle sürü güdücülüğü ve avcılıkla hayatlarını sürdürür, barınaklarını post, kürk, kıl gibi hayvansal dokuma malzemeleri ile oluştururlardı. Bu barınakların içi motif motif işlenen yünlü dokuma ve kilimlerle donatılırdı. Asya'daki dokumacılığın MÖ 2400'lü yıllarda başladığı biliniyor. Anadolu'da gerçekleştirilen kazılarda ise MÖ 3000'e tarihlenen kumaş dokuma tezgâhı izleri ve MÖ 6000'e tarihlenen kumaş dokuma parçaları bulunmuştur. Anadolu'nun ilk insanları Ana Tanrıça Kybele'ye inanır, yere hasır dokumalar yayıp; sepet, ip, hamak yapar, barındıkları yeri keten, kıl ve yünden dokumalarla donatırlardı. Oluşturdukları mekânların duvarlarını, çıplak derilerini ve zamanla dokumalarını da doğal boyalarla boyayıp sihir ve bereket ile ilgili şekillerle süslediler. Bu dönemde kadınların kutsal bir iş olarak gördüğü iplik bükme, örgü ve dokuma teknikleriyle gelişen Anadolu dokumaları doğuda Mezopotamya'dan, batıdaki Yunan kolonilerine kadar aranılan değerli birer mal oldu. Türk kökenli Müslüman toplulukların Anadolu'ya 8. yüzyılda Trakya'dan, 11. yüzyılda ise İran, Irak üzerinden geldikleri biliniyor. Ancak beraberlerinde, Orta Asya'da ve göç yolunda etkilendikleri Çin, Tao, Budist; İran, Mani ve Zerdüşt düşünce temelinde bir yaşam kültürünü de getirirler. Anadolu'daki çeşitli kentlere yerleşen Türklerin, Orta Asya'dan taşıdıkları gelenekleri sürdürüp, etkilendikleri kültürleri de dokudukları halılarda yansıttıkları biliniyor. Anadolu'nun orta yeri Kapadokya, doğudan gelenleri batıya, batıdan gelenleri doğuya taşımıştır yıllar boyunca. Kültürlerin iç içe geçtiği, birbirinden etkilendiği bu yörede Karum gibi tarihin en eski ticari yerleşimlerine sahip olan Kayseri, Niğde ve çevresi dünyanın sayılı eski yerleşim alanlarından biridir. Niğde yöresi halıları Maden, Kemerhisar, Adurmusun, Fertek yerleşimlerinde yüzyıllardır üretilmektedir. Halılarda zemin, saçak, köşe, sofra, kenar suları ve mihrap denilen farklı bölümler bulunur. Motiflerde simetri öğesinin önemli bir yeri vardır. Asimetrik motif ve desenlerde ise dolu-boş alanların dengeli kullanıldığı görülür. Zıtlıkların bütünlük kavramı içerisinde uyum ve denge oluşturduğuna inanıldığı için halılarda birbirine karşıt motifler kullanılır. Hemen hepsi kadınlar tarafından dokunan yöre halılarındaki motifler bereket, sağlık, şans, günah, ölüm, yeniden dirilme, nazar ve sonsuzluk gibi konuları simgeler. Bu bölgeye gelen ilk Türkler Kalenderlik, Melamilik, Bektaşilik, Ahîlik gibi insan varlığını yücelten tasavvuf inancını benimsemişlerdi. Yöreye özgü motiflerin oluşmasında, kendi hoşgörüleriyle birlikte etkilendikleri kültürlerin önemi büyüktür. Bölge halılarında en fazla kullanılan desenler göz, yıldız, hayat ağacı, akrep, muska, akarsu, dulavrat otu, kuş ve koç boynuzudur. Göz deseni nazardan korunmayı, bolluk ve bereketi simgeler. Yıldız, mutluluğu bildirir. Hayat ağacı, yaşamı simgeler. Üzerinde yer alan kuş motifleri yaşamın ve ruhun simgesidir. 19. yüzyılda Fertek'te dokunmuş bir seccadenin baş kısmı lale biçiminde stilize edilmiş hayat ağacı motifleri ile süslüdür. Akrep, genellikle kahramanlık sembolü olarak kullanılır ya da halıyı koruduğuna inanılır. Muska deseninin kişiyi kötülük, uğursuzluk ve nazardan koruduğuna, güç kuvvet, cesaret verdiğine, halıyı ve dokuyanı kötülükten ve kem gözlerden uzak tuttuğuna inanılır. Akarsu bereketi, temizliği, saflığı; dulavratotu, doğurganlığı ve bereketi ifade eder. Kuş, ölünün ruhunu göğe yükselten ve ona eşlik eden kutsal bir yaratık olarak kabul edilir. Koçboynuzu, bolluk ve berekettir. Niğde Maden halılarının bir bölümünde ana zeminde, ahşap kompozisyonlar kullanılmıştır. Ahşap işlerini çağrıştırması nedeniyle bu tip halılara yörede 'dolaplı halı' deniliyor. Elibelinde ve keçiboynuzu motifleri ile simgelenen doğurganlık, yıldız motifleriyle simgelenen mutluluk temaları bordürlerde kullanılmıştır. Motiflere yüklenen bu gizli ve sihirli anlamlar, çok farklı çağrışımlar oluşturmakta, bizi Hitit Uygarlığı'nın Ana Tanrıça kültüründen, geometrik temele dayalı İslam süsleme düzenine, Mezopotamya ve İon medeniyetlerinin sadeliğinden, Orta Asya Şaman ve Mandala düşüncelerine sürüklemektedir. Niğde Valiliği'nin geçtiğimiz yıl yaptığı bir çalışma ile taihî Niğde ve Kapadokya yöresi halıları tekrar hayata kazandırılmaya çalışılıyor. Ayhan Şahenk Vakfı'nın da desteklediği çalışmaların ilk ürünleri ise geçtiğimiz ay Niğde'de sergilendi... |
Kaynak: Skylife 06/2002 * Utku Tonguç Topal, fotoğrafçı |
|
Hotel | Türkiye | Kapadokya | Turlar | Fotoğraflar | Misafir Defteri | Rezervasyon | Home |