Ataman Title

Title Cappadocia

HotelTürkiyeKapadokyaTurlarFotoğraflarMisafir DefteriRezervasyonHome

 
Kabaktan kemane

KemaneKabak denilince aklımıza öncelikle yemeği yapılan, o açık yeşil paltolu sakız kabakları gelir. Dereotlu, maydanozlu mücveri, dolması, yoğurtlu kızartması iştahımızı kabartır. Bir de 'Uyuyan Güzel' masalından hatırladığımız o tombul balkabakları var ki, tatlısı pek sevilerek yenilir. Sözün özü, kabağın mutfaktaki yeri ayrıdır. Bir de luthiyelerin (saz yapanların) sukabağından, el emeği, göz nurlarını katarak yaptıkları çalgılar var ki bunların kökeni, eski Asya kültürü sazlarına kadar uzanıyor. Asya kültürü sazlarının temelini ok ve yay oluşturur. İnsanların korunmak, beslenmek için kullandıkları bu silahın günümüzde kullanılan birçok sazın atası olduğunu söylemek mümkün. Ses titreşimlerini meydana getiren yaya bir ses kutusunun eklenmesiyle zamanla daha düzenli ve kuvvetli sesler elde edilir olmuş. Bu sazlara örnek olarak, Asya kökenli ve İslam öncesi çalgılardan olan oklug-ıklığ ya da rebap gösterilebilir. Iklığın Asya Türklerince, özellikle Uygurlarda 7. yüzyılda çalınmaya başlandığı biliniyor. Ve uzmanlar, kabaktan kemanenin ıklığdan geldiğini ileri sürüyor.

Türkiye'de kabaktan kemane, ağırlıklı olarak Orta ve Güneybatı Anadolu yöresinin halk türkülerinde kullanılıyor. Gövdesi sukabağından yapılan sazın göğsüne deri geçiriliyor. Düzen kulakları, sapın yukarı başında yer alıyor. Gövdesinin altında, dize dayayarak rahat çalmayı sağlayan küçük bir de ayak mevcut. Sürgeç veya ok, yaklaşık olarak sazla aynı boyda ve bir çubuğun iki ucuna at kıllarını gevşekçe bağlamak suretiyle yapılıyor. Çalan kişi oku parmaklarıyla gerdirerek kullanıyor.

Kemane yapımı aşamasında kullanılan sukabağının ölçülerinin simetrik olması ve toplam çapının 15 santimetreyi geçmemesi gerekiyor. Ses tablosu olarak kullanılan ve deri gerilen ağız formunun çapı ise 10-11 santimetre olmalı. Sukabağının sertliği de çok önemli. Kabak yumuşak olursa, deriyi çekiyor ve esneme yapıyor. Bu da ses tablosuna gerilen derinin toplanmasına neden oluyor.

KemaneSes tablosu olarak kullanılan deri ise boğanın yürek zarından ya da Mersin balığının derisinden elde ediliyor. Kemanenin gövde kısmının tam arkasına sesin daha iyi çıkması için yuvarlak bir delik açılıyor. Deliği süsleyen kemik ya da boğa boynuzundan yapılma motifin işlenmesi hüner işi Motifleri oluşturmak için kıl testeresi kullanılıyor. Sonraki aşama kemanenin sapının takılması. Tel boyu (sap) kabağın büyüklüğü-çapı ve derinliğine göre belirleniyor. 10-11 santimetre ağız çapı olan bir kabağa 30 santimetrelik tel boyu gerekiyor. Sapta kullanılan ağaçların türleri akçaağaç, ardıç veya maun. Sap kısmında kullanılan ağacın kuruluğu ve damar yapısı bile sesi etkileyen bir faktör. İstenilen sese ulaşmak için ağacın doğal ortamda kuruması ve öz suyunu atmış olması öneriliyor. Sapın işlenmesi aşamasında ise sap formu ağaca çiziliyor, el aletleriyle işlenerek kabak kısmına takılacak hale getiriliyor ve cilalanıyor. Cilanın pürüzsüz olması şart. Yoksa, cızırtı yapıyor. Kabak da iyi bir şekilde zımparalanarak cilalanıyor.

Kemanede alt ve üst olmak üzere iki eşik var. Alt eşik ses tablosunun bulunduğu deride, üst eşik sapın üstünde yer alıyor. İki eşiğin arası, kabağın formuna göre orantılı olmak zorunda. Ses tellerini gerdirmek amacıyla kullanılan tel takozu, eşiğin altında yer alıyor. Takoza, hassas ses ayarı yapmak için 'fixer' denilen demir parçacıkları monte ediliyor, bunların arkasına teller takılıyor. Tellerin gerdirileceği ve burgu denilen diğer bölüm sapın üst kısmında bulunuyor. Burguluk yeri forma göre oyuluyor ve kemaneye ahşaptan yapılan dört burgu takılıyor. Burgu kısmında tercih edilen ağaçların türleri ise abanoz, pelesenk ve akgürgen. Ses çıkarmaya yarayan yayın uzunluğu ortalama 63 santimetre. Yayda reçine sürülmüş at kuyruğu kılları kullanılıyor. En iyi sesi, Moğol atlarının kılları çıkarıyor.

70'li yılların ortalarında kemanelerin gövde kısımları ağaçtan oyularak ya da dilimlenerek de yapılmaya başlandı. Böylece, gövde kısmında belirli bir standart da yakalanmış oldu.

Ağaçtan geliştirilen kemanenin tam (4/4), üç çeyrek (3/4) ve yarım (2/4) olmak üzere üç ebadı bulunuyor. Kemanenin ağaçtan yapılmaya başlamasıyla birlikte soprano, alto, tenor ve bas tonda ses veren kemaneler de üretildi. Dilimli Kemane'de kalıbın çok düzgün ve simetrik olması için torna makinesinden geçirilmesi gerekiyor. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, şablon üzerinde dilim paylarının çıkarılması ve kalıbın şablona göre hazırlanması. Dilim sayısının ise en az 24 olması gerekiyor. İster sukabağından yapılsın, ister ağaçtan, Türk yaylı çalgılarının en eski formlarını yansıtan kabaktan kemane, Anadolu bozkırlarının rüzgârını 21. yüzyıla taşıyor.

 


Skylife 04/2002
* Utku Tonguç Topal, fotoğrafçı
  
cizgi.gif (1086 bytes)

Hotel | Türkiye | Kapadokya | Turlar | Fotoğraflar | Misafir Defteri | Rezervasyon | Ana Sayfa