![]() |
![]() |
|
...Kör de bilir Avanos'un yolunu; Abdullah Kılıç
İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana dev bir yılan gibi kavis çizerek Orta ve Kuzey Anadolu bölgelerinin önemli bir kesimini bıkmadan usanmadan sulayıp Karadeniz'e dökülen, yüzyıllar önce Büyük İskender'in doğu seferinde Makedon ordularına yol gösteren Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak, Avanos yakınlarında suladığı tüflü, killi topraklar nedeniyle adına yakışır bir kızıllığa bürünüyor. Gene binlerce yıldan bu yana yatağı etrafında bırakmış olduğu kızıla kaçan killi, zengin çamurla testiden güvece; küpten çanağa kadar geniş bir yelpaze içine yayılan, yöreye özgü seramik, çanak çömlek işçiliğinin yapılmasına olanak sağlıyor. Dededen kalma tezgâhlarının başında, yıllardan beri durup dinlenmeden yoğurdukları çamura şekil vermeye devam eden ve her biri değme birer seramik sanatçısı olan Avanoslu çömlekçilerin maharetli parmaklarıyla yarattığı ürünler, yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da büyük rağbet görüyor.
Ancak, Kapadokya'daki hemen bütün yerleşim bölgelerinde olduğu gibi Avanos ve çevresi de Roma zulmünden kaçıp, bölgeye yerleşen Hıristiyanlarla önem kazanıyor. Kapadokya bölgesinin en eski kiliselerinden olan Yamanlı Kilise, birkaç yıl önce AvanosBelediyesi'nin aldığı bir kararla, Vatikan'dan gelen temsilcilerin de bulunduğu bir törenle ibadete açılarak bölgeye gelen dini grupların hizmetine sunuldu.Avanos'un kazanmış olduğu önemli tarihi yapılardan biri de Saruhan Kervansarayı. Yapı 13. yüzyılda Selçuklular tarafından yörenin sarı tüf taşlarıyla inşa edilmiş. Ayrıca, bugün ilçe merkezinde yer alan ve yüzyıllardan beri ibadete açık tutulan Alaaddin Camii de Avanos'taki ikinci Selçuklu eseri olarak karşımıza çıkıyor. Nevşehir yönünden gelip, Kızılırmak üzerinde ilçeyi ikiye ayıran köprüye girildiği zaman, tam karşıda sarı tüf kayalar arkasında yükselen görkemli bir konak hemen göze çarpıyor. İlk sahibinin adıyla anılan
Zelve
Uçhisar, Göreme, Çavuşin'de olduğu gibi kaya oyma mekanlardaki trogloditik yaşamın ne zaman başladığı bilinmeyen Zelve, özellikle 9. ve 13. yüzyılda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş; Yamaçların dibinde yeralan 'Direkli Kilise' Zelve'deki manastır hayatının ilk yıllarına aittir. Kilise süslemelerinde tercih edilen kabartma haçlar daha çok ikonoklastik düşünce ile yakından ilgilidir. ikonoklastik Dönem öncesine tarihlenen Balıklı, Üzümlü ve Geyikli Kiliseler vadinin en önemli kiliselerindendir. 1952 yılına kadar iskan edilmiş vadide manastır ve kiliselerden başka yerleşim yerleri, iki vadiye açılan tünel, değirmen, Kapadokya tipik minarelerinden en güzeline sahip bir cami ve güvercinlikler bulunmaktadır. Balıklı ve Üzümlü KiliselerZelve'nin üçüncü vadisinde, bir manastıra ait doğal bir avlunun doğusundadır Giriş kısmı yıkılmış olan Üzümlü ve Balıklı Kilise'nin giriş kapısının üstünde tahtta oturan ve kucağında çocuk İsa bulunan Meryem tasviri yer alır. Kısmen yıkık tonozda daire içinde malta haçı taşıyan Melek Michael ve Gabriel tasviri bulunur. Girişin hemen sağında hücre şeklindeki 'Güney şapeli tek nefli, apsisli ve beşik tonozlu olup kenarlarda oturmaya yarayan platform bulunur. Apsisinde kırmızı çerçeve içinde ayakta duran, bir elinde kitap, diğer eliyle takdis eden İsa; apsis cephesi ise içi noktalı basit üçgen ve daire dizileriyle, tonozu ise çizilerek yapılmış Malta Haçı ve içiçe dairelerle süslenmiştir. şapel büyük olasılıkla 1 0.yüzyılda yapılmıştır. Paşabağları ve Aziz Simeon Hücresi
Üç başlı peribacalarının birinde Aziz Simeon adına yapılmış bir şapel ve inziva hücresi bulunmaktadır. Dar bir baca biçiminde oyulan bir merdiven vasıtasıyla ulaşılabılen hücrenin girişini antitetik haçlar süslemektedir. İçinde ocak, oturma ve 'yatma mekanları ile ışık girmesini sağlayan pencere aralıkları mevcuttur 5.yüzyılda Halep yakınlarında münzevi bir hayat sürdüren Aziz Simeon, mucizeler yarattığı söylentileri çıkınca, halkın aşırı ilgisinden kaçarak önce iki metre yüksekliğinde bir sütun üzerinde daha sonra 15 m. yüksekliğinde bir sütun üzerinde yaşamaya başlar. Aziz Simeon, aşağıya sadece müritlerinin getirdiği az miktarda yiyecek ve içeceği almak için iner. Kapadokyalı keşişler ise bir sütun yerine hazır buldukları peribacalarını oyarak dünyevi hayattan uzaklaşırlar Peribacasını aşağıdan yukarı doğru oyarak 10-15 m. yükseklikte kaya odalarda yaşar, kaya yataklarda yatarlar. KozaklıNevşehir'in yaklaşık 100 km. kuzeyinde yer alan Kozaklı'nın eski adı Hamamorta'dır. Sağlık turizmi açısından önemli bir yere sahip Kozaklı kaplıcaları,Batı Alman Kaplıcalar Birliği sınıflamasına göre sodyumlu, kalsiyumlu, klorürlü olup A ve C grubu şifalı sular grubuna girmektedir. Kozaklı kaplıcalarından iltihabı olmayan romatizmal hastalıkların, kireçlenmelerin, cilt hastalıklarının, kemik, eklem ve kas hastalıklarının, kronik iltihaplı kadın hastalıklarının, damar sertliklerinin, mantar hastalıklarının tedavisinde başarılı sonuçlar alındığı gözlenmiştir.
|
![]() |
Hotel | Türkiye | Kapadokya | Turlar | Fotoğraflar | Misafir Defteri | Rezervasyon | Home |